Danıştayın bozduğu mahkeme İhale Kararları (27.01.2025)

Danıştayın bozduğu İhale Kararları 

Danıştay İhale Kararı- hakedişinden kesilen bedelin ihale sözleşmesinden doğduğu, ihale sözleşmelerinin ise özel hukuk sözleşmesi niteliğinde olması nedeniyle 6183 sayılı Kanun'un kapsamına girmediği, söz konusu alacağa 6183 sayılı Kanun uyarınca belirlenen oranda gecikme zammı hesaplanarak tahsilinin mümkün olmadığı, davacıya ödenen ve Kurul kararı gereği davalı idareye iadesi gereken ÖTV fiyat farkı kesinti miktarına, davacıdan istendiği ve davacının ödemesi gerektiği tarihten itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca faiz uygulanması gerektiği, dolayısıyla ihale sonucu imzalanan sözleşmeden kaynaklanan ÖTV fiyat farkı kesinti tutarı bedeline 6183 sayılı Kanun uyarınca ödendiği tarihten itibaren gecikme zammı oranında bedel hesaplanarak hakedişten kesinti yapılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı

Danıştay İhale Kararı-ihalede ortaya çıkabilecek zararın tazmini için iki aşamalı bir yol öngörülmüştür. Kurala göre, idare öncelikle zararının aynen ya da parasal karşılığı ile tazminini talep edecek olup zarar yüklenici tarafından giderilmez ise, idare bu kez zararını hakedişten ve kesin teminattan kesinti yapmak suretiyle tazmin edebileceği

Danıştay İhale Kararı- yıkım işinin % 95'ini, hafriyatın nakliyesi işinin ise % 70'ini yerine getiren davacıya, hafriyatın tamamının sahadan kaldırılmadığı gerekçesiyle hiç bir hak ediş ödemesi yapılmadığı, bu durumda idare tarafından sözleşme uyarınca üzerine düşen yükümlülüğün yerine getirilmediği

Danıştay İhale Kararı- ihale konusu iş kapsamında kiralanacak 310 araçtan 300 adedinin manuel vites olarak istenilmesinin somut durumda işin verimliliği ve fonksiyonelliği ile ilişkilendirilemeyeceği, anılan araçlardan çift kabinli kamyonet ile minibüsün genel kullanım ve üretim tipinin manuel vites olduğu değerlendirilmekle birlikte diğer araç tiplerinde böyle bir durumun varlığından söz edilemeyeceği, idarelerin gerek ihtiyacı olan alımın tespiti, gerek ihale konusu hizmet alımının miktar ve niteliklerini dikkate alarak Teknik Şartnamelerde hangi kriterleri belirleyip belirleyemeyecekleri, gerekse de belirledikleri kriterlerin ihtiyacı karşılamada yeterli olup olmadığı noktasında belli bir serbestiye sahip oldukları açık olsa da, bu takdir yetkisinin 4734 sayılı Kanun’un temel ilkelerini tümüyle ortadan kaldıracak şekilde kullanılamayacağı, iddia konusu düzenlemelerin hizmetin gerekleri ile bağdaşmayıp ihaleye katılımı daraltıcı ve rekabeti engelleyici nitelikte olduğu anlaşıldığından, söz konusu iddianın yerinde olduğuna ilişkin Kurul kararının bu kısmında da hukuka aykırılık bulunmadığı