Davacı alt taşeron dava dilekçesinde, sözleşme ile üstlendiği işi tamamlayıp teslim ettiği halde, davalının bakiye iş bedelini ödemediğini ileri sürerek, * USD alacağın dövize uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, * USD'nin * tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ait Karar düzeltme talebi nedeniyle yapılan incelemede düzelterek onanma kararında belirtilen ihtar masrafına ilişkin olarak dairemizin önceki kararının düzeltilmesini gerektiren bir durum yok ise de istenebilecek alacak miktarı yönünden yapılan incelemede; Mahkemece iş bedelinin *USD, yapılan ödemenin *USD, kalan alacağın * USD olduğu ve davacının sorumluluğunda olup davalının üçüncü kişiye yaptırdığı işler bedeli olan 19.000 USD düşüldüğünde kalan alacağın * USD olduğu kabul edilerek bu miktar alacağa hükmedilmiştir. Davacı ise açtığı davasında sorumlu olmayı kabul etmediği başkasına yaptırılan iş bedeli olan * USD'yi düşmeksizin ödemelerin mahsubundan sonra kalan * USD alacağın tahsili istemiştir. Başkasına yaptırılan iş bedeli olan *USD davada talep edilen bakiye alacak miktarı olan * USD'den mahsubu ile bakiye *USD hükmedilmesi gerekirken uygun olmayan hesap yöntemi ile fazlaya hükmedilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır. Hükmün ihtar masrafı yönünden davacı yararına bozulması yanında, hükmedilecek alacak miktarı yönünden de davalı yararına bozulması gerektiği halde, yazılı şekilde karar verilmiş olmasının dosya kapsamına uygun olmadığı karar düzeltme talebi ile bu kez yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin * tarihli düzelterek onama ilâmının kaldırılmasına, hükmün dairemizin önceki kararında yazılı nedenle davacı yararına bozulması yanında, karar düzeltme talebi üzerine verilen bu karar ile eklenen sebeple de davalı yararına bozulması
Devamı