Toplantı No | : 2025/028 |
Gündem No | : 61 |
Karar Tarihi | : 16.07.2025 |
Karar No | : 2025/MK-131 |
BAŞVURU SAHİBİ: Ayder Turizm Tic. Ltd. Şti. |
İHALEYİ YAPAN İDARE: Milli Eğitim Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi |
BAŞVURUYA KONU İHALE: 2024/1445844 İhale Kayıt Numaralı "Bakanlığımız 2025 Yılı Ankara İçi ile Gölbaşı Ballıkpınar Mahallesi Adnan Güneşoğlu Kampüs Binası Arası Personel Taşıma İşi" İhalesi |
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME: |
KARAR: |
Milli Eğitim Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi tarafından yapılan 2024/1445844 ihale kayıt numaralı “Bakanlığımız 2025 Yılı Ankara İçi ile Gölbaşı Ballıkpınar Mahallesi Adnan Güneşoğlu Kampüs Binası Arası Personel Taşıma İşi” ihalesine ilişkin olarak Ayder Turizm Tic. Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 02/01/2025 tarihli 2025/UH.I-52 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun'un 54'üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine” karar verilmiştir.
Davacı Ayder Turizm Tic. Ltd. Şti. tarafından anılan Kurul kararının şikâyet bedelinin iadesinin mümkün olmamasına yönelik kısmının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 20. İdare Mahkemesinin 30/05/2025 tarihli ve E:2025/210 ve K:2025/924 sayılı kararında "…Bu durumda, Anayasa Mahkemesince bir kanunun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da belirli hükümlerinin Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edildiği bilindiği halde eldeki davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesinin, Anayasa'nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürümemesi ile amaçlanan hususun, kanunlara duyulan saygının sarsılmaması ve kanunun uygulanması ile elde edilen subjektif kazanılmış hakların korunması ve hukuk güvenliğinin zedelenmemesi olduğu, kazanılmış hakkın ise kişinin bulunduğu statüden doğan tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş, kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haklar için söz konusu olacağı, kazanılmış hakkı ilgilendirmeyen idari işlemlerin dayanağı olan kanun maddesinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının geriye yürümemesinin, kişilerin hukuki güvenliğinin tesisi bir yana hakkaniyete aykırı sonuçlar doğuracağı, bu açıdan, iptal kararının geriye yürümemesi ilkesinin, Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmiş bir kanun hükmüne dayanarak idarenin işlem tesis etmesine gerekçe olmaması gerektiği, idarenin bu kapsamda değerlendirilecek kazanılmış bir hakkı bulunduğundan söz etmenin mümkün olmadığı, iptal kararlarının geriye yürümemesi kuralının mutlak bir şekilde uygulandığı hallerde, iptal kararına kadar kanunun uygulanmasından olumsuz bir etki görenlerin bir bakıma cezalandırılmış olacağı, dahası iptal kararı ile artık kanun artık "uygulanamaz" hale geldiğinden, o kanun hükmüne dayalı hak elde etmiş olanlar ile aralarında eşitlik ilkesini tesisin de mümkün olamayacağı açık olup, dava konusu işlemin dayanağı olan kanun hükmünün yukarıda anılan karar ile iptal edilmiş olması karşısında, davacının durumunun oluşan yeni duruma göre değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, davacının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 53'üncü maddesinin (j) fıkrasının 9'uncu alt bendi uyarınca iddialarının tamamında haklı bulunması koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle tesis edilen Kurul kararının bu kısmının Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi nedeniyle yasal dayanaktan yoksun hale geldiği görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir." denilerek "1-Dava konusu işlemin iptaline…" karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun'un 65'inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen otuz gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1) Kamu İhale Kurulu'nun 02/01/2025 tarihli 2025/UH.I-52 sayılı kararının "başvuru bedelinin iadesinin mümkün bulunmadığı" kısmının iptaline,
2)Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 118.286,00 TL itirazen şikâyet başvuru bedelinin başvuru sahibine ödenmesine,
|