|
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği tarafından yapılan 2025/422989 ihale kayıt numaralı "Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi (01.05.2025-30.04.2026 Tarihleri Arası) Malzeme Dahil Yemek Pişirme, Dağıtım ve Sonrası Hizmeti Alım İşi" ihalesine ilişkin olarak Mesut Nas tarafından itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuş ve Kurulca alınan 2025/UH.I-1034 12.06.2025 tarih ve sayılı karar ile "...Anılan Kanun'un 54'üncümaddesinin onbirinci fıkrasının (a) bendi gereğince ihalenin iptaline,..." karar verilmiştir.
Davacı Mesut Nas tarafından anılan Kurul kararının başvuru bedelinin iade edilmemesine ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 5. İdare Mahkemesinin 31.10.2025 tarihli ve E:2025/1101, K:2025/1603 sayılı kararında "...Dava konusu uyuşmazlıkta; davacının itirazen şikayet başvurusu üzerine 1. iddiasında haklı bulunarak ihalenin iptaline karar verilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi'nin yukarıda anılan kararında da ifade edildiği üzere itirazen şikâyet başvurusu için alınan başvuru bedelinin amacı yersiz başvuruların önüne geçmek ve idari sürecin etkin bir şekilde işlemesini sağlamak olduğu gözetildiğinde (benzer yöndeki değerlendirme için bkz. Anayasa Mahkemesi'nin 16/06/2011 tarih ve E:2009/9, K:2011/103 sayılı kararı) dava konusu uyuşmazlıkta davacının başvurusunun yersiz yapılmış bir başvuru olmadığı da açıktır. Bununla birlikte, Anayasa Mahkemesince bir kanun hükmünün Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edildiği bilindiği halde eldeki davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesinin, Anayasa'nın üstünlüğü prensibi ve hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayacağı, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürümezliği ilkesinin amacının idarî istikrarı sağlarken kanunun uygulanması ile elde edilen sübjektif kazanılmış hakların korunması suretiyle hukuk güvenliğinin zedelenmemesini temin etmek olduğu, idarenin bu kapsamda değerlendirilecek kazanılmış bir hakkı bulunduğundan söz etmenin mümkün olmadığı, kazanılmış hakkı ilgilendirmeyen idari işlemlerin dayanağı olan kanun maddesinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının geriye yürümemesinin, kişilerin hukuk güvenliğini tesis etmenin aksine hakkaniyete aykırı sonuçlar doğuracağı, iptal kararlarının geriye yürümemesi kuralının mutlak bir şekilde uygulandığı hallerde, iptal kararına kadar kanunun uygulanmasından olumsuz bir etki görenlerin bir bakıma cezalandırılmış olacağı açık olup dava konusu işlemin dayanağı olan kanun hükmünün yukarıda anılan Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, davacının durumunun oluşan yeni duruma göre değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu itirazen şikayet başvuru bedelinin iade edilmemesine ilişkin dava konusu işlemin kanunî dayanaktan yoksun hale geldiği görüldüğünden, dava konusu işlemin davacının başvuru bedelinin ödenmesine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Nitekim Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesinin 16/10/2025 tarih ve E.2025/1397,K.2025/1265 sayılı kararı ile aynı Dairenin 16/10/2025 tarih ve E.2025/1563,K.2025/1264 sayılı kararları da bu yöndedir.
Diğer yandan, davacının itirazen şikâyet başvurusu neticesinde ihalenin iptaline karar verildiği ve dayanağı yasa hükmünün Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiği dikkate alındığında kamu yararı ile mülkiyet hakkı arasında gözetilmesi gereken adil denge davacı aleyhine bozularak orantısız bir sınırlamaya neden olunduğundan, davacının ödediği itirazen şikâyet başvuru bedelinin iade edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle,
1- Dava konusu kararın, itirazen şikâyet başvuru bedelinin iadesinin mümkün olmadığına ilişkin kısmının iptaline, davacı tarafından ödenen 152.021,00-TL itirazen şikayet başvuru bedelinin dava tarihinden (18/07/2025) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine…" ifadelerine yer verilmiş olup, dava konusu işlemin iptaline karar verilerek davacının itirazen şikayet başvuru bedelinin iade edilmesine karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun'un 65'inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen otuz gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulu'nun 12.06.2025 tarihli ve 2025/UH.I-1034 sayılı kararında başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı bulunmadığı gerekçesiyle başvuru bedelinin iadesinin mümkün bulunmadığına ilişkin kısmının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 152.021,00 TL itirazen şikâyet başvuru bedelinin 18.07.2025 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte başvuru sahibine iadesine,
Oybirliği ile karar verildi.
|