İnşaat sektörü bir trilyonluk borç riski


Yüksek enflasyon ve girdi maliyetleri, inşaat sektörünü büyük etkiledi.

İnşaat Sektörün bankalara, 1,2 trilyon TL kredi borcu bulunurken toplam takipteki alacak 462 milyar TL’yi aştı.Yüksek enflasyon, girdi maliyetlerinin artması ve benzeri nedenlerden dolayı sektörler tek tek iflas bayrağı çekiyor.

Türkiye Bankalar Birliği Risk İzleme Merkezi verilerine göre, inşaat sektörünün bankalara toplam bir trilyon 283 milyar 480 milyon liralık kredi borcu bulunuyor.

kredilerin 62 milyar 673 milyonu ödenemediği için tasfiye edilecekler listesinde yer alıyor. Tasfiye edilecek kredilerin toplam kredilere oranı da son yıllarda kademeli artışlarla yüzde 4,9’a kadar çıkmış durumda

Sektörden gelen endişe verici bilgilere göre, Alanya'da faaliyet gösteren birçok inşaat firması, özellikle son birkaç yıldır hızla artan maliyetler ve düşen satışlar nedeniyle kullandığı banka kredilerini geri ödemekte büyük güçlük çekiyor. Bu durum, çok sayıda firmanın bankalar tarafından "yakın takip listesi"ne alınmasına ve kredi borçlarının yeniden yapılandırılması taleplerinin de çoğu zaman karşılıksız kalmasına neden oluyor. Bankaların, borçlarına karşılık teminat olarak gösterilen gayrimenkullere (arsa, bitmemiş veya bitmiş konutlar) el koyma sürecine hazırlandığı iddiaları, sektördeki paniği daha da artırıyor. Müteahhitler ise bu darboğazdan çıkış için adeta çırpınıyor

İnşaat sektörü temsilcileri ve ekonomi uzmanları, yaşanan bu durumun ciddiyetine dikkat çekerek, eğer acil ve etkili önlemler alınmazsa, sektörde büyük bir yıkımın yaşanabileceği uyarısında bulunuyor. Geçmiş yıllarda tekstil sektöründe yaşanan ve birçok firmanın iflasıyla sonuçlanan konkordato dalgasının bir benzerinin inşaat sektöründe de yaşanabileceği endişesi hakim. Sektördeki bu olumsuz tablo, sadece müteahhit firmalarını değil, aynı zamanda inşaat malzemesi tedarikçilerinden nakliyecilere, emlakçılardan iç mimarlara kadar sektöre bağlı yüzlerce yan dalı ve bu alanlarda çalışan on binlerce kişiyi de olumsuz etkileyecek gibi görünüyor

  • Talep Düşüşü: Yüksek faiz oranları, konut kredilerine erişimin zorlaşması ve genel ekonomik belirsizlik, hem yerli hem de yabancı alıcıların konut talebini ciddi şekilde düşürdü.
  • Maliyet Artışları: Özellikle döviz kurundaki dalgalanmalar ve enflasyon, demir, çimento, cam, seramik gibi temel inşaat malzemelerinin fiyatlarını astronomik seviyelere çıkardı. Enerji ve işçilik maliyetlerindeki artış da cabası.
  • Arz Fazlası ve Yanlış Planlama: Geçmiş yıllardaki aşırı iyimserlikle yapılan ve talebi aşan konut üretiminin, özellikle bazı bölgelerde arz fazlası yaratmış olabileceği belirtiliyor.
  • Yabancıya Satışlardaki Belirsizlik: Bir dönem Alanya inşaat sektörünü ayakta tutan yabancıya konut satışlarındaki yavaşlama ve bazı yasal düzenlemeler de sektörü etkiledi.