ihale işlemin davacının itirazen şikayet başvurusunun KİK tarafından haklı görüldüğünü ileri sürerek, bu başvuru nedeni ile ödemek zorunda kaldığ

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2024/1990 - 2025/526
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2024/1990
KARAR NO : 2025/526

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I


İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2024
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/143 E.-2024/264 K.


Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında müvekkili uhdesinde kalan trafo merkezlerinin işletme hizmetlerinin yapılması için 25.11.2020 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkilinin üstlendiği işi sözleşme ve ekindeki şartnameler gereğince eksiksiz olarak yerine getirdiğini,
İhaleye katılıp iş alamayan firmalardan ... Enerji Ltd. Şti. tarafından öncelikle şartname iptali için Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet başvurusu yapıldığını, şikayetinin reddedilmesi üzerine ilgili şirket tarafından Ankara 17. İdare Mahkemesinin 2020/2072 E. sayılı dosyası ile iptal davası açıldığını, mahkemenin 2021/431 K. sayılı kararı ile ihalenin şartnamedeki hukuka aykırılıklar nedeniyle iptaline karar verildiğini,
İhalenin davalı kurumun kusuru neticesinde iptal edilmesi üzerine, davalı kurumun sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini,
Müvekkili şirketin 10.12.2021 tarihli yazı ile menfi ve müspet zararları ile Sözleşmenin 29. maddesinde yer alan yüklenici kârının ödenmesi için davalı Kuruma başvurmuşsa da olumlu yanıt alamadığını,
Ankara 17. İdare Mahkemesinin 2020/2072 E. 2021/431 K. sayılı kararına göre; davalı Kurum tarafından hazırlanan ihale şartnamesindeki bazı hükümlerin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle ihalenin iptal edildiğini, ihale şartnamelerinin hukuka uygun olarak hazırlanıp ihale sürecinin yönetilmesinin davalı idarenin sorumluluğunda olduğunu, müvekkili şirket ve diğer isteklilerin ihale şartnamesi ve süreci hakkında herhangi bir dahli olmadığını,
6098 sayılı Türk Borçlar Yasası'nın 136-137. maddelerinde borcun ifasının imkânsızlık halleri ve sonuçlarının düzenlendiğini, buna göre borcun ifası borçluya yüklenmeyen durumlar sonucu imkânsızlaşırsa borcun sona ereceğini, sözleşme öncesi subjektif imkânsızlık halinin, taraflardan kaynaklanan imkânsızlık halini ifade edeceğini, bu durumda kimse kendisinden kaynaklanan kusurdan yararlanamayacağı ilkesi uyarınca kusurlu olan taraf diğer tarafın zararını karşılamakla yükümlü olduğunu,
Somut uyuşmazlıkta, sözleşme sonrası gerçekleşen ifa imkânsızlığı bulunduğunu, bu imkânsızlık neticesinde davalı kurum 22 ay süresince daha devam edecek sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirme borcundan kurtulduğunu, ancak müvekkilinin sözleşmenin 33 ay süresince devam edeceği inancıyla yaptığı zorunlu masrafları iade alabilme imkânı bulunmadığını,
Kabul anlamına gelmemek üzere, davalının sözleşmenin feshedilmesine sebebiyet veren durum ve olaylarda kusuru olmadığı varsayımında dahi, müvekkilinin sözleşme sebebiyle uğradığı zararları sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği gidermekle yükümlü olduğunu,
Müvekkilince sözleşmenin devam edeceği düşüncesiyle sözleşmenin imzalanma aşamasında, sözleşme damga vergisi, ihale karar pulu, kamu ihale payı, noter masrafı, geçici ve kesin teminat mektubu komisyonları ve sigorta poliçesi masrafı ödemek zorunda kaldığını,
Yine sözleşmenin ifası aşamasında, ısı ve aleve dayanıklı elbise-başlık-kaban-pantolon, trafo merkezleri için alınan ve amortisman kaybı ile ikinci el konumuna düşen bilgisayar, ses kayıt cihazı, ups, büro mobilyaları, kalıcı hırdavat malzemeleri, çok fonksiyonlu yazıcı, faks cihazı, adsl modem, elektrik süpürgesi, termal kamera, termosifon, cep telefonu gibi demirbaş eşyalar, çalışanlar için alınması zorunlu ve zimmetli vizörlü baret, izole çizme, izole ayakkabı, yağmurluk, sırt çantası vb benzeri koruma malzemeleri, yangın söndürme tüpü dolumları, bina boya-badana, tamirat işleri, klima-termosifon-aydınlatma-hidrofor bakım ve onarımları, tüm trafo merkezleri için alınan kırtasiye ve büro malzemeleri ile temizlik malzemeleri alınmak zorunda kalındığını, bu eşyaların müvekkiline iadesi sözkonusu olmadığın için sözleşme süresinin tamamlanmaması nedeniyle müvekkilinin ciddi şekilde zarara uğradığını,
Taraflar arasındaki sözleşmenin 29. maddesi uyarınca, sözleşmenin davalı tarafından tasfiye edilmesi halinde %5'lik yüklenici kârının müvekkiline ödenmesi gerektiğini,
O halde sözleşmenin hukuki imkânsızlık sonucu ifa edilemeyeceği kabul edilmeli, sözleşme sonrası objektif imkânsızlık haline göre uyuşmazlık sonuçlandırılmalıdır. Buna göre de davacı ancak verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerince geri isteyebilir,
İleri sürerek, yargılama aşamasında belirlenecek müvekkilinin menfi zararlarından, HMK m. 107/2 gereği alacağın miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilir hale gelmesi durumunda artırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;
03.06.2022 tarihli ara karar doğrultusunda sunduğu 14.06.2022 tarihli dilekçesinde; sözleşme imzalanma aşamasında yapılan zorunlu masraflara ilişkin taleplerini, şimdilik 4.950,00 TL, sözleşmenin ifası sırasında yapılan zorunlu ve iade edilemez masraflara iliştin taleplerini, şimdilik 4.950,00 TL, sözleşmenin 29. maddesi gereğince müvekkilinin mahrum kaldığı kâra istinaden taleplerini şimdilik 100,00 TL olarak somutlaştırdıklarını belirtmiş;
16.02.2024 tarihli dilekçesinde; müvekkili tarafından ödenen sözleşme karar pulunun iadesi talebi ile Ankara 6. Vergi Mahkemesinin 2021/473 E. sayılı dosyası ile Gelir İdaresi Başkanlığı aleyhine dava açıldığını ve davanın kabulü ile müvekkilce ödenmiş bulunan sözleşme karar pulu bedeli olan 67.319,03 TL'nin iadesine karar verildiğini, davalı idare vekilinin istinaf taleplerinin kesin olarak reddedildiğini, bu nedenle sözleşme karar pulu bedeli olarak hesaplanan 149.277,10 TL'den ödenen kısmın mahsubu ile kalan 81.958,07 TL. olarak taleplerini artırdıklarını, HMK m.107/2 gereği, sözleşmenin kurulması için yapılan zorunlu masraflar yönünden 4.950,00 TL olan taleplerini 77.008,07 TL artırarak 81.958,07 TL'ye, sözleşmenin ifası sırasında yapılan zorunlu masraflar yönünden 4.950,00 TL olan taleplerini 177.288,95 TL artırarak 182.238,95 TL'ye yükselttiklerini belirterek harcını ödemiştir.
Davalı vekili;2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1/c bendi uyarınca idari yargı mercilerinin görevli olduğunu,
Davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğini, davacının hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmadığını,
Müvekkili Teşekkülün 22. Bölge Müdürlüğü görev sahasında yer alan bir kısım trafo merkezlerinin personel ile işletilmesi işi için 25 istekli tarafından teklif verildiğini, tekliflerin değerlendirilmesi ile ilgili İhale Komisyonu kararının tüm teklif veren isteklilere tebliğ edildiğini, sekiz istekli tarafından şikayette bulunulması üzerine ... Enerji Makina İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin şikayet başvurusuna ilişkin olarak, teklif verdiği kısımlara yönelik 09.09.2020 tarihli ve 56 sayılı Düzeltici İşlem Kararı alınarak EKAP üzerinden tüm isteklilere bildirildiğini,
Bunun üzerine ... Enerji Yatırım A.Ş., Yamanlar Turizm Mad. Enerji İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. - ... Müh. Enerji Tem. Gıda İnş. ve Tic. A.Ş. İş Ortaklığı, ... Elektrik Makine İnşaat San.Tic. A.Ş., ... Enerji Makina İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.. ... Temizlik Yemek Enerji Nak. San. Tic. Ltd. Şti. ve ... Müt. Müş. İnş. Pro. Tes. Kont. Danış. A.Ş. firmalarının İhale Komisyon Kararına ilişkin Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet başvurusunda bulunduklarını,
Kamu İhale Kurulunun 21.10.2020 tarihli kararları gereği bazı kısımlarda düzeltici işlem yapılmasına karar verildiğini, Kamu İhale Kurulunun kararları doğrultusunda düzeltici işlem yapılarak 12.11 2020 tarih ve 74 sayılı İhale Komisyon Kararı doğrultusunda 23. 24. ve 32. kısımlar için geçerli teklif bulunmadığından bu kısımların iptal edildiğini, 34 kısım için sözleşme imzalandığını ve ihale sürecinin tamamlandığını,
İhaleye ilişkin ... Enerji San. ve Tic. A.Ş., ... Müteahitler Müş. İnş. Pro. Tes. ont. Danış. A.Ş. ve ... Enerji Makina İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. firmaları tarafından 21.10.2020 tarihli Kamu İhale Kurulu Kararlarının iptali istemiyle açılan dava sonucu Ankara 11. İdare Mahkemesinin 08.01.2021 tarih ve 2020/2215 E., 2021/35 K. sayılı kararı, 11.01.2021 tarih ve 2020/2198 E., 2021/36 K. sayılı kararı ile Ankara 14. İdare Mahkemesinin 20.01.2021 tarih ve 2020/2024 E., 2021/101 K. sayılı kararında dava konusu işlemin iptaline karar verildiğini,
Bunun üzerine Kamu İhale Kurulunun 03.02.2021 tarihli kararları doğrultusunda bazı kısımlar ile ilgili düzeltici işlem yapıldığını, 30.03.2021 tarih ve 27 sayılı İhale Komisyon Kararının EKAP üzerinden tüm isteklilere bildirildiğini,
Dokuz isteklinin İhale Komisyon Kararına yönelik müvekkili Teşekküle şikayet başvurusunda bulunduğunu, müvekkili teşekkülce şikayet başvurularının reddedildiğini, alınan 15.04.2021 tarihli kararların tüm isteklilere gönderildiğini,
Bunun üzerine ... Enerji Tesisleri San. ve Tic. Ltd. Şti., ... Enerji Yatırım A.Ş., ... Elektrik Makine İnşaat San. Tic. A.Ş., ... Enerji Makina İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti., ... Enerji İletim Üretim Dağıtım Elektrik Madencilik Makina ve Tesisat Malz. Tic. ve Paz. Ltd. Şti. ve ... Müt. Müş. İnş. Pro. Tes. Kont. Danış. A.Ş. firmalarının İhale Komisyon Kararına ilişkin Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet başvurusunda bulunduklarını,
Müvekkili Teşekkülce, Kamu İhale Kurulunca isteklilerin yapmış olduğu itirazen şikâyet başvurularının incelenmesi ve değerlendirmesi sonucu alınan 07.05.2021 tarihli karar ile 16.06.2021 tarihli kurul kararları gereği işlem yapılacakken ... Enerji Üretim İnşaat Taah. Turz. San. Ve Tic. A.Ş. firmasının ihale dokümanına ilişkin yapmış olduğu şikayet başvurusuna ilişkin Ankara 17. İdare Mahkemesinin 10.03.2021 tarih ve 2020/2072 E., 2021/431 K. sayılı kararı gereğince alınan Kamu İhale Kurulunun 08.07.2021 tarihli ve kararında, anılan mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun'un 54'üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (a) bendi gereğince ihalenin iptal edilmesine karar verildiğini,
Bu sebeplerle 29.07.2021 tarihli Genel Müdürlük Oluru ile ihale iptal edildiğinden, müvekkili Teşekkülce ihaleye ilişkin imzalanan sözleşmelerin feshedilmesi zorunluluğu doğduğunu,
Anayasanın 138. maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceğinin hükme bağlandığını, bu konuda 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda da herhangi bir tazminat şartının da öngörülmediğini,
Davacı vekilince, İdare Mahkemesince ihalenin iptali gerekçesinin, davalı Kurum tarafından hazırlanan ihale şartnamesindeki bazı hükümlerin hukuka aykırı olduğunun iddia edildiğini, davacı şirket ve müvekkili teşekkülün sözleşmeyi birlikte imzaladıklarını, görüşmeler sırasında herhangi bir itiraz ya da kayıt düşülmediğini, tarafların özgür iradeleri ile sözleşmeyi imzalayarak anlaşmaya vardıklarını, TBK'nın 52. maddesindeki, "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında va da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir." hükmü uyarınca tazminatın tamamen kaldırılabileceğini, ayrıca TMK'nın 2. maddesi uyarınca, kendi kusuruyla meydana gelen durumdan yararlanmak istenmesinin Kanuna aykırı olduğunu,
Dava konusu uyuşmazlığı başlangıçtaki imkânsızlık olarak değerlendirildiğinde, mevcut sözleşmenin, TBK 27. maddesindeki, "Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür." hükmü uyarınca kesin hükümsüz hale geleceğini ve müvekkili Teşekkülün herhangi bir kusuru olmadığından bahisle mevcut sözleşmenin, tazminat istemine yer bırakmadan, sona ermiş olacağını, kabul etmemekle birlikte müvekkili Teşekkülün kusuru olduğu düşünülse bile istenecek tazminat kapsamının menfi zararlarla sınırlı kalacağını,
Sözleşme kurulduğu sırada mümkün olan borcun ifasının sözleşmenin kurulmasından sonra imkânsız hale gelmesi, yani "sonraki imkânsızlık" söz konusu olduğunda da, sonraki imkansızlığın borçluya yüklenemeyen sebeplerden kaynaklanması halinde, borçlu edimi aynen ifa yükümünden kurtulduğu gibi, alacaklının borcun ifa edilmemesi nedeniyle uğradığı zararları tazmin etmekle de yükümlü olmadığını,
Kabul anlamına gelmemekle birlikte, faiz talebini ve türünü kabul etmediklerini, davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu,
Davacının yaptığı vergi harcamalarının iadesini isteyebileceği hasmın müvekkili Teşekkül değil, ilgili vergi dairesi olduğunu, kamu ihale payının iadesini isteyebileceği kurumun ise Kamu İhale Kurumu olduğunu,
Davacı tarafça iade edilmediği iddia edilen eşyaların ne amaçla edinildiği, sözleşme ile bağlantısı, müvekkili Teşekküle teslim edilip edilmediği hususlarının belli olmadığını, ayrıca alındığı iddia edilen eşyaların sözleşme ile doğrudan alakası olmayan ve sözleşme konusu iş bitirildiğinden daha sonra davacı tarafından başka işlerde kullanılabilecek eşyalar olduğunu, davacı tarafça herhangi bir illiyet bağı kurulmaksızın zararın giderilmesinin talep edilmesinin sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını,
Somut olayda müvekkili İdarenin kusurundan söz edilemeyeceğinden sözleşme öncesi mevcut olmayan ve sözleşme sonrası ortaya çıkan objektif ifa imkânsızlığının söz konusu olduğunu, bu nedenle davacının müspet zarar isteminin reddedilmesi gerektiğini,
Savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; "Taraflar arasında 2020/268858 kayıt nolu ihalede 3241 personelle işletme hizmeti yapılması üzerine 25.11.2020 tarihinde sözleşme imzalandığını, ihalenin dava dışı ... Enerji Ltd.Şti. tarafından öncelikle şartname iptali için Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğunu, başvurunun reddi üzerine Ankara 17. İdare Mahkemesinde açılan iptal davasında Mahkemenin 2020/2072 Esas sayılı kararı ile ihalenin şartnamedeki hukuka aykırılık sebebiyle iptaline karar verildiğini, ancak davacının sözleşmeye ve şartnameye güvenerek ihaleye bağlı kalması sebebiyle dosya kapsamındaki banka dekontları da incelenmek sureti ile dava konusu ettiği damga vergisi, 37. kısma ilişkin teminat komisyonu, sözleşme pulu masraflarının toplam tutarının 217.130,33 TL olduğu, bu masraflardan sözleşmenin ifa edilmeyen kısmı ( 22 aylık süre) dikkate alınarak hesaplanan meblağın 149.277,10-TL talep edilebileceği, yine sözleşme konusu iş ile ilgili olarak; davacının yapmış olduğu masrafların toplamının 265.074,84-TL olduğu, bu masraflardan sözleşmenin ifa edilmeyen kısmı (22 aylık süre) dikkate alınarak yapılan hesaplanan meblağın 182.238,95-TL talep edilebileceği, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin sonlandırılmasının dava dışı firma tarafından yapılan şikayet ve açılan dava sonucu ihalenin iptal edilmesinden kaynaklandığı tespit edilmekle, hesaplama yöntemi yönünden yol gösterici nitelikteki Yargıtay Kararlarında müspet zarar kapsamındaki kar mahrumiyetinin talep edilemediği alınan bilirkişi raporları ile doğrulanmış ve mahkememizce kabul ve tespit edilmiş" gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne, davacının sözleşmenin kurulması içinzorunlu masraflardan kaynaklı 81.958,07 TL ve sözleşmenin ifası için zorunlu masraflardan kaynaklı 182.238,95 TL olmak üzere toplam 264.197,02 TL alacağının 01.03.2022 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki savunma ve açıklamalarını tekrar ederek,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. Maddesi uyarınca sözleşmenin feshinin hukuki bir zorunluluk olduğunu, kaldı ki, söz konusu yargı kararı sonucu davacı şirketle yapılan sözleşmenin uygulama imkânı kalmadığını, ifasının imkânsız hale geldiğini, tüm bu nedenlerle idareye sözleşmenin feshinde kusur yüklenemeyeceği gibi idarenin sözleşmenin feshi nedeniyle ortaya çıkmış ve çıkacak olan zararlardan sorumluluğunun doğmayacağını,
488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli 1 sayılı tablonun "II. Kararlar ve mazbatalar" başlıklı listesinin 2. fıkrasında; ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarına damga vergisi uygulanacağının hüküm altına alındığını, 09.08.2016 tarihli ve 29796 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 28. maddesi ile ilgili hükme; "4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, bu ihale kararının hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur. Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez." ifadesinin eklendiğini, kanun koyucunun sözleşmenin hangi nedenle feshedildiğine bakılmaksızın sözleşme için ödenen damga vergisinin iade edilmeyeceğini düzenlediğini,
Müvekkili Teşekkül sürekli damga vergisi mükellefi bulunduğundan döneminde Şirketlerden tahsil edilen Damga Vergisi tutarlarının kanuni sürelerinde Vergi Dairesi Müdürlüğüne beyan edilerek ödendiğinden bu tutarların iadesinin mümkün olmadığını,
"Sözleşmenin İfası Sırasında Yapılan Zorunlu Masraf Talepleri Yönünden" başlığı altında yapılan hesaplamaların da hukuka aykırılık oluşturduğunu,
4734 sayılı Kamu İhale Kanununun "Kamu İhale Kurumu" başlıklı 53. maddesinin j bendinde Kurumun gelirleri arasında ihalelere ilişkin düzenlenecek sözleşmeler için yükleniciden tahsil edilecek sözleşme bedelinin onbinde beşi olarak hesaplanacak KİK Payı bedelinin de yer aldığını, bu bedelin doğrudan Kamu İhale Kurumu hesaplarına yatırıldığını, anılan harcamaların Kamu İhale Kurumundan talep etmesi gerekmekle birlikte, ilgili mevzuatta sözleşmelerin tasfiye edilmesi durumunda bu bedelin anılan Kurum tarafından yükleniciye iade edilebileceğine ilişkin bir hüküm yer almadığını,
Müvekkili Teşekkül sebebiyle davacılar şahsında bir zararın doğmadığını, davacıların, sözleşme damga vergisi, ihale karar pulu vergisi, kamu ihale payı ve müspet zarar taleplerinin reddedilmesi gerektiğini,
Hükme esas bilirkişi raporlarında menfi zararla ilgili hukuki değerlendirilme yapıldığını,
Belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki sözleşmelerin idari yargı kararları uyarınca davalı Kurum tarafından feshi nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.
I-Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer istinaf sebeplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II-Davalı vekilinin sözleşmenin imzalanma aşamasında yapılan zorunlu masraf kalemleri talebi ile ilgili karara yönelik istinaf sebepleri yönünden;
1-
Sözleşmenin feshi ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa Ekli (1) sayılı tablonun "KARARLAR" başlıklı bölümünün 2. Kısmında; "(Değişik: 4/6/2008-5766/10 md.) İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararları (Ek hüküm: 15/7/2016-6728/28 md.) (4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, bu ihalenin hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur. Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez." düzenlemesi bulunmaktaydı.
28.12.2023 tarih ve 32413 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21. maddesi ile bu fıkranın parantez içi hükmünde yer alan "ihale kararının" ibaresi, "ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin" şeklinde değiştirilmiştir.
28.02.2023 tarih ve 32118 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.12.2022 tarih ve 2022/125 E., 2022/162 K. sayılı kararı ile, bu hükümdeki "Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez." cümlesinin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa'nın 153. maddesinin beşinci fıkrasına göre; "İptal kararları geriye yürümez."
Bu durumda İlk derece Mahkemesince; davacı tarafın "sözleşme pulu bedeli" ve "Ek sözleşme damga vergisi" kalemlerine yönelik talebinin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
2-
6098 sayılı TBK'nın 128. maddesi kapsamında teminat mektubu, mektubu veren bankaya mektup lehdarının edimini ifa etmemesi halinde, mektubun muhatabına belirli bir ödemeyi yapması borcunu yükler. Bunun için teminat mektubu muhatabının garantör bankaya başvurması gerekir. Garantör banka kural olarak ödemeyi yaptıktan sonra, varsa aradaki karşılık ilişkisine dayalı olarak lehdara rücu edebilir. Teminat mektubunun ibrazına veya iptaline kadar lehdar tarafından garantör bankaya teminat mektubu komisyonu ve BSMW ödeneceği kararlaştırılabilir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin yargı kararı sebebiyle feshi nedeniyle sözleşmenin hukuki imkânsızlık sonucu ifa edilemediği anlaşılmaktadır. Buna göre davacı tarafın garantör bankaya ödediği teminat mektubu komisyonu, BSMV ve Dönemsel komisyon kalemlerine yönelik talebinin kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır.
3-
Buna göre Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek, davacının sözleşmenin imzalanması aşamasında yapılan masraf kalemlerinin reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir,
HÜKÜM :
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin diğer İSTİNAF SEBEPLERİNİN REDDİNE,
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.03.2024 tarih ve 2022/143 E., 2024/264 K. sayılı kararını DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
"1)Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacının sözleşmenin ifası için zorunlu masraflardan kaynaklı 182.238,95 TL alacağının 01.03.022 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 12.448,74 TL harçtan, dava açılışında alınan 170,78 TL peşin harç ve talep artırım nedeniyle alınan 4.350,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 4.520,78 TL harcın düşülmesi ile kalan 7.927,96 TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
3) 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 483,60 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN, 1.076,40 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
4) Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 169,25 TL tebligat ücreti, 7.000,00 TL bilirkişi ücreti, toplamı 7.249,95 TL'nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 5.002,47 TL'si ile dava açılışında alınan 170,78 TL peşin harç ve talep artırım nedeniyle alınan 4.350,00 TL tamamlama harcı toplamından oluşan 9.523,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5) Davalı tarafından yapılan 10,00 TL. tebligat gideri, 458,00 TL posta gideri, 1.169,40 TL. istinaf yoluna başvurma harcı olmak toplam 1.63,40 TL. yargılama giderinin davanın red oranına göre 507,60 TL.'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2/(3) ve 13/(1). maddeleri uyarınca hesaplanan 30.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2/(3) ve 13/(1). maddeleri uyarınca hesaplanan 30.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8) Kullanılmayan avansların Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANA İADESİNE,
"
III-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
IV-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
28.05.2025 tarihinde, HMK'nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 544.000,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28/05/2025