İdarelerin olağan üstü hallerde ihale takdir yetkisi

İdare olağanüstü hallerde takdir yetkisini kullanırken, Anayasa’da belirtilen sınırların dışına çıktığında, idarenin işlemleri yargı denetimine tabi olacaktır.

Ancak, belirtmekgerekirkiolağanüstühallerde,idarenintakdiryetkisinikullandığıherişlem yargı denetimine tabi değildir. Anayasa’nın 148’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, “...Olağanüstü hallerde ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesindedavaaçılamaz.”hükmüyeralmaktadır.Buhükümgereğince,Anayasa Mahkemesi tarafından Olağanüstü Hal Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri denetlenememektedir.Türkiye’deolağanüstühallerevebudönemdealınantedbirlere ilişkin Anayasa’da doğrudan bir düzenleme olmamasından dolayı, olağanüstü hallere ilişkin yargısal denetim sınırlı ve tartışmalı bir konudur.

(AnayasaMahkemesi,2016/205E.,2019/63K.sayılıkararında,olağanüstühalKHK'larınınnormlar hiyerarşisindeki yerini ve denetlenebilirliğini tartışmıştır. Ayrıca, AYM, geçmiş kararlarında olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamelerinin (KHK) anayasaya uygunluk denetimini yapmaktan kaçınmıştır. Ancak, son yıllarda bu yaklaşımında bazı değişiklikler olmuştur. Bunlara ilaveten, Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmeler, olağanüstü hallerde alınan tedbirlerin belirli ölçüde denetlenmesini öngörmektedir. )

Olağanüstühallerde,idaretarafındantesisedilenbireyselidariişlemler,idari sorumluluk kapsamında, “kusur sorumluluğu”, “kusursuz sorumluluk halleri” ve “fedakarlığın denkleştirilmesi” gibi sorumluluklarının doğabileceği, bu bağlamda, idari yargı denetimine tabi olduğu genel olarak kabul edilmektedir.

 Olağanüstü hallerde, idarenin krizle başa çıkabilmesi için idareye tanınan geniş takdir yetkisi, idarenin sorumluluğunu kaldırmamaktadır .Ancak,olağan üstü hallerde takdir

yetkisinin kullanımında,idarenin sorumluluğunun kapsamı ve sınırları konusunda tam bir uzlaşı yoktur.

Sonuç olarak, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan kanuni idare ilkesi, idarenin tüm eylem ve işlemlerinin yasal dayanağa sahip olmasını gerektirir.

Ancak, olağanüstü hallerde,idarenin daha esnek ve geniş yetkilerle donatılması bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır

.Bu durum,hukukdevletiilkesineaykırılıkteşkiletmemekle birlikte, idarenin takdir yetkisinin sınırlarının belirlenmesi ve denetlenmesi konusunda,hassasbirdengekurulmasınıgerektirir. Olağanüstühallerdebileidarenin eylem ve işlemlerinin büyük ölçüde yargı denetimine tabi olması, hukuk devleti ilkesinin korunması açısından büyük bir önem taşımaktadır.

Öte yandan, olağanüstü hal rejiminin doğası gereği, bazı işlemlerin yargı denetimi dışında tutulması da söz konusu olabilmektedir. Bu noktada, temel hak ve özgürlüklerin korunması ile kamu düzeninin sağlanması arasında hassas bir dengenin gözetilmesi, demokratik hukuk devletinin temel gerekliliklerinden biridir.