6. Hukuk Dairesi 2024/121 E. , 2024/995 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/428 E., 2023/584 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Eğitim Merkezi ve Kursiyer Konaklama Binası inşaatı işinin 02.09.2009 tarihinde ihaleye çıkarıldığını, ihalenin müvekkili firmada kaldığını, 06.11.2009 tarihinde sözleşme yapıldığını, ihale edilen işe davacı firma tarafından başlanıldığını, işin devamı sırasında toplam ihale bedelinin 10.188.895,51 TL olduğunu, işin bitim tarihi olan 01.11.2011 tarihinde işin tamamlandığını, geçici kabul işlemi yapıldığını, geçici kabul tutanağının 29.06.2012 tarihinde ita amiri tarafından onaylandığını, ancak müvekkili tarafından 19.06.2012 tarihinde hakedişe itiraz edildiğini, hakedişlerden kesilen ve verilmeyen %3 oranında geçici kabul eksiklikleri teminatı için karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırmak üzere 15.000,00 TL'nin geçici kabul onay tarihi olan 29.06.2012 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle hakedişlerden yapılan kesintinin gecikme faizi karşılığı olan 60.021,65 TL'nin 23.12.2011 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle sözleşme ek listesinde bulunmayan ancak projelerde bulunduğu iddiasıyla kesilen alacaklara ilişkin toplam 77.748,10 TL'nin 11.06.2012 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu binaların elektrik enerjisi ve doğalgaz bağlantısı yapılmadığı için elektrik ve mekanik cihazların test edilemediğini, bundan dolayı ara hakedişlerle yapılan %3'lük geçici kabul kesintisi, mekanik ve elektrik tesisatlarının enerji temininden sonra uygun yapıldıklarına dair test yapıldıktan sonra iade edileceğinin geçici kabul tutanağında yer aldığını ve yüklenicinin bu hususa itiraz etmediğini, bazı cihazların devreye alınmasının davacıdan istendiğini ancak inşaat yapım yüklenicisi olan davacının yapılan tüm ikaz ve uyarılara rağmen taahhüdünde bulunan cihazları devreye almadığını, enerji ve doğalgaz temininden sonra bu vb. imalatların davacının nam ve hesabına başka bir müteahhide yaptırılmak zorunda kalındığını, stopaj kesintisinin yürürlükte bulunan kanunlar çerçevesinde yapıldığını, herhangi bir fazla kesintinin söz konusu olmadığını, konu ile ilgili davacının hakedişlere herhangi bir itirazının olmadığını, davacının taahhüt kapsamında gerçekleştirmiş olduğu imalat bedellerinin ödendiğini, yapılmayan imalatların bedellerinin ise davacıya ödenmediğini, bu nedenle davacı tarafından iddia edilen hususların gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.11.2015 tarihli ve 2014/253 Esas, 2015/431 Karar sayılı kararı ile davacının hakedişlerinden kesilmiş bulunan %3'lük geçici kabul teminatı eksiklikleri olan 324.013,29 TL'lik talebinde haklı olduğu, idarenin yapmış olduğu bu kesintinin usulüne uygun olmadığı ancak idare tarafından yapılan ve davacı vekili tarafından talep edilen diğer kesintilerin ihale sözleşmesine, yapı işleri genel şartnamesine ve mevzuata uygun olması nedeniyle reddedilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile; 324.013,29 TL geçici kabul teminatı eksiklikleri tutarının 29.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, alınması gerekli 22.133,35 TL harçtan peşin alınan 7.886,95 TL'nin mahsubuna, bakiye 14.246,40 TL harcın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin17.11.2015 tarihli ve 2014/253 Esas, 2015/431 Karar sayılı kararına karşı süresinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 24.04.2018 tarihli ve 2018/86 Esas, 2018/1694 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8.2.1 maddesi uyarınca, Yapım İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki olarak kabul edildiği, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan ve sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 39. maddesinde yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu takdirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri, idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “idareye verilen ... tarihli dilekçemde yazılı ihtirazî kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerektiği, yine kesin hakediş raporu ve hesap kesilmesine ilişkin 40. madde hükmünce, yüklenicinin itirazı olduğu takdirde itirazlarını 39. maddedeki usuller çerçevesinde dilekçe ile idareye bildirmesi gerektiği, davacı tarafından hakedişlere anılan şekilde itiraz edilmediği, gelir vergisi stopaj faizi, fiyat farkı ve pursantaj listesinde bulunduğu halde mahal listesinde bulunmadığı gerekçesi ile hakedişten kesilen kablo bedeline dair alacak kalemi hakedişe itiraz usule uygun olmadığından mahkemece bu taleplerin reddinin yerinde olduğu, Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 39. ve 40. maddelerindeki bu düzenlemeler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 193. maddesi (1086 sayılı HUMK 287. maddesi) uyarınca delil sözleşmesi niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, yine Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 21 ve 22. maddelerinde de sözleşme dışı ve ilave işlerin ne şekilde hesaplanması gerektiğinin düzenlendiği, buna göre, anahtar teslimi götürü bedel ihale edilen yapım işlerinde sözleşme bedelinin %10'una kadar oran dahilinde, süre hariç sözleşme ve ihale dökümanındaki hükümler çerçevesinde aynı yükleniciye yaptırılabileceğinin düzenlendiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, bilirkişinin yapılan açıklama doğrultusunda rapor düzenlemediği, bu durumda mahkemece yapılacak iş; bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp az yukarıda belirtildiği üzere, Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin öncelik sırasına ilişkin 8.2.1. maddesi ve hakedişlere itiraz ve ilave imalâtlarla ilgili düzenlemeleri göz önünde bulundurularak, 4, 5 ve 6 no.lu hakedişler de incelenerek ihale dosyasında karşılığı olmadığı halde mukayeseli keşifte kesinti olarak gösterilen 15.040,90 TL kablo bedelleri, pursantaj listesinde bulunmadığı halde projede bulunduğu gerekçesi ile kesilen sözleşme kapsamı içerisinde yer almayan taahhüt dışı kablolar nedeni ile kesilen 214.758,75 TL + KDV ve işin devamı esnasında ihtiyaç duyulması sebebi ile artan miktarlara ait bedellere ilişkin 23.268,71 TL'lik imalât bedeli alacağının hakedişe girip girmediğinin belirlenmesi hakedişe giren ancak usulüne uygun olmayan itiraz nedeniyle kesinleşen kalemler bakımından davanın reddi, hakedişlere girmeyen imalâtlar bakımından ise usulüne uygun itiraz olup olmadığına bakılmaksızın ilave iş için bu işlerin %10'una kadar olan kısmının Şartnamenin 21. maddesi de gözetilerek sözleşme fiyatlarıyla hesaplanıp bu bedele KDV ilave edilerek, sözleşme bedelinin % 10'unu aşan kısmının ise işin yapıldığı yıl serbest piyasa rayiçleri üzerinden bedelinin hesaplanıp bu bedel içinde KDV’nin de olacağı gözetilerek KDV ilave edilmeden hesaplama yaptırılıp, sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.02.2021 tarihli, 2018/500 Esas, 2021/90 Karar sayılı kararı ile hakedişlerden %3 oranında kesilen 324.000,00 TL'lik nakdi teminatın iadesine yönelik mahkememizce verilen 17.11.2015 tarihli ilk kararın Yargıtay bozma ilamı dışında tutulduğu, kesin hakedişten kesilen 791-416 poz no.lu 3x1854+95mm2 N2xH1KV yer altı kablosunun bedeli olan 125.128,66 TL'nin iadesi talebi bakımından; davacı vekilinin bu kalemin hak ediş cetvelinde gösterilmediği, bu nedenle Yargıtay bozma ilamı kapsamı dışında olduğunu belirtmiştir. Bu imalatın yapıldığını davacı vekili de kabul etmektedir. Yapılmayan bir imalatın imalat olarak hakedişlerde görülmesi mümkün değildir ancak yapılmayan imalat bedelinin kesintisi olarak kesin hakedişte olduğu açıktır ve davacı vekili de itirazında bunu belirtmiştir. Bu nedenlerle bu kalemde hakedişte yer alan ancak usulünce itiraz edilmeyen kalemler kapsamında değerlendirildiğinden önceki görüşte bir değişiklik olmadığı, fazladan yapıldığı iddia edilen 206.000,00 TL'lik imalata ilişkin talep bakımından; söz konusu imalata ilişkin olarak 18 nolu hakedişte ödeme yapılmış olduğundan ve Yargıtay bozma kararında da bu tespite aykırı bir husus bulunmadığından davacının bu alacak kalemine ilişkin alacağının bulunmadığı, toplam tutarı KDV hariç 214.758,75 TL olan kesintinin iadesi bakımından; davacının hakedişinden bu tutarda kesinti yapılmaması gerektiğini ancak Yargıtay kararında yer alan hakedişlerde görülen ve usulünce itiraz edilmeyen kalemlerin davacı tarafından talep edilemeyeceği görüşü karşısında bu alacakların da davacı tarafından talep edilemeyeceği, ihale dosyasında karşılığı olmadığı halde mukayeseli keşifte kesinti olarak gösterilen 15.040,90 TL kablo bedelleri bakımından davacı vekili bu imalatın ihale dosyasında karşılığının olmadığını, zeyilname düzenlenmeden sonradan ilave edilmiş olduğunu ve mukayeseli keşifte kesinti olarak gösterildiğini ifade edildiği, proje ve teknik şartnamelerde gösterilmeyen, mahal listelerinde adı geçmeyen bu imalat bedellerinin 15.040,90 TL + 2.707,20 TL KDV tutarındaki bedelin 11.06.2012 tarihinden itibaren faiziyle ödenmesi gerektiği, davalı vekilinin, mukayeseli hesap cetvelinin Başkanlıkları ve davacı arasında mutabakata varılarak imzalandığını, bu imalat kalemleri ile ilgili davacının itirazı olmadığından yapılmayan bu kablo imalatlarının bedellerinin ödenmediğini belirttiği, Yargıtay ilamında, bu kalemin hakedişe girip girmediğinin belirlenmesinin istendiği, 12.03.2019 tarihli raporda da ifade edildiği gibi dosyada yer alan belgeler incelendiğinde, davaya konu bu kablo imalatlarının proje ve mahal listesinde bulunmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 6.1 maddesinde yer alan düzenleme gereğince davacı yüklenici davaya konu iş için davalı idareye vermiş olduğu 9.264.064,00 TL’lik teklifi, ihale dokümanında yer alan uygulama projeleri ve bunlara ilişkin mahal listelerine dayalı olarak verdiği, dolayısıyla bahse konu KDV hariç 15.040,90 TL’lik imalatın, 9.264.064,00 TL’lik sözleşme bedelinin içerisinde yer almadığı, Yargıtay’ın kararı uyarınca hak edişte yer almayan bir hususa, itiraz etme mecburiyeti bulunmadığı, dolayısıyla sözleşme bedeli içinde ver almayan bir imalat kalemi hak edişte yer alamayacağı,18 no’lu kesin hakediş raporu incelendiğinde 15.040,90 TL’lik imalat bedelinin, 18 no.lu kesin hakediste yer almadığı, davacının bu kaleme hak kazandığı kabul edildiğinde talep edebileceği miktarın 15.040,90+2.707,36 TL (%18 KDV) = 17.748,26 TL + KDV dahil davacının talep edebileceği tutar olarak belirlendiği, pursantaj listesinde bulunmadığı halde projede bulunduğu gerekçesi ile kesilen sözleşme kapsamı içerisinde yer almayan taahhüt dışı kablolar nedeni ile kesilen 214.758,75 TL + KDV bakımından; davacı vekili bu alacak kalemi için iş kapsamında olmadığını, bir imalatın sözleşme kapsamında olabilmesi için o iş kaleminin ihaleye esas uygulama projelerinde ve bunlara ilişkin mahal listelerinde bulunması gerektiğini bu sebeple bahse konu besleme kabloları bedellerinin kesin hak edişinden kesilmesinin yerinde olmadığını ifade ettiği, ayrıca bahse konu kesintinin davacının kesin hakedişinde zahiri olarak yer aldığını, Yargıtay’ın bozma ilamında hak edişte yer almayan bir duruma usulüne uygun olsun ya da olmasın herhangi bir itiraz şartının gerek olmadığını bu sebeple söz konusu kalemin sözleşmenin kapsamı içinde olup olmadığına bu açıdan bakılması gerektiği itirazında bulunduğu, davalı vekilinin ise, uygulama projelerinde yer aldığı halde bu imalatların yapılmaması nedeniyle bu işlerin bedellerinin ödenmediğini ifade ettiği, Yargıtay, bu alacak kaleminin hakedişe girip girmediğinin belirlenmesini istediği, Yargıtay bozma ilamında kablolarla ilgili kesintinin hak edişte yer almasına rağmen yüklenici tarafından usulüne uygun olarak hakedişlere itiraz edilmemiş olması nedeni ile talep edilemeyeceğini belirttiği, sonuç olarak bu kalemin sözleşme kapsamında olup olmadığı, hak ediş raporunda bu kalem görülmediği, usulüne uygun itiraz edilmediği için de bu kalemin talep edilemeyeceği, işin devamı esnasında ihtiyaç duyulması sebebi ile artan miktarlara ait bedellere ilişkin 23.268,71 TL'lik imalât bedeli bakımından; davacı vekilinin bu alacak kalemi için taraflar arasında düzenlenen "Anlaşma Tutanağı" gereğince müvekkilinin feragat ettiğini ifade ettiği, davalı vekilinin ise Yapım İşleri Genel Şartnamesine göre; proje ve mahal listesinde yer alan bazı imalatların değiştirilmesinin idarece uygun görülmesine istinaden, kontrol danışma firma ve davacı tarafından düzenlenen mukayeseli hesap cetveline göre, yeni imalatların yapılmasına karar verildiğini söylediği, Yargıtay ilamında, bu kalemin hakedişlere girip girmediğinin belirlenmesinin istendiği, 23.263,71 TL’lik bedel hakedişlere yansıtılmadığı, bu bedel taraflar arasında düzenlenen "Anlaşma Tutanağı" neticesinde davacı tarafından feragat edilmişse de Yargıtay bozma ilamına göre hakedişe girmeyen imalatlar için usulüne uygun itiraz olup olmadığına bakılmaksızın hakedişe girip girmediğinin belirlenmesinin talep edildiği, Yargıtay ilamı doğrultusunda bu alacak kaleminin talep edilebileceği kanaatine varılmış ise de "Anlaşma Tutanağı" ile bu alacak kaleminden feragat edilmiş olması karşısında bu kalemin hak edişlere yansıtılmadığı bunun sonucunda da itiraz aranmadığından talep edilebileceği, davacının talep edeceği KDV dahil toplam tutar; 23.268,71 + 4.187,46 %18 KDV = 27.456,17 TL olduğu, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kurulu 3.ek raporu doğrultusunda ve HMK. 26. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak 4, 5 ve 6 no.lu hak edişler yönünden yapılan inceleme neticesinde; ihale dosyasında karşılığı olmadığı halde mukayeseli keşifte kesinti olarak yer alan KDV dahil 17.748,26 TL yönünden, işin devamı sırasında ihtiyaç duyulması sebebiyle artan miktarlara ait bedellere ilişkin 23.268,78 TL'lik imalat bedeli talebi yönünden Yargıtay bozma ilamı, bilirkişi kurulu 3. ek raporu ve davacı vekilinin talebi ile bağlı kalınarak söz konusu kalemin hak edişlere yansıtılmadığı ve sonuç olarak davanın kısmen kabulü ile 324.000,00 TL geçici kabul teminatı eksiklikleri tutarının 29.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, KDV dahil 17.748,26 TL tutarındaki ihale dosyasında görülmediği halde mukayeseli keşifte yer alan imalatlar bedelinin 11.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, taleple bağlı kalınarak 15.000,00 TL işin devamı esnasında ihtiyaç duyulması sebebiyle artan miktarlara ait bedelin 11.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, taleple bağlı kalınarak taahhüt dışı kablolar nedeniyle kesilen 15.000,00 TL'lik bedelin 11.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
4. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.02.2021 tarihli, 2018/500 Esas, 2021/90 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 22.12.2021 tarihli ve 2021/4739 Esas, 2021/2486 Karar sayılı kararıyla; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddedilerek, Yargıtayın bozma kararı nedeniyle doğan hak iki çeşit olup, (1) mahkemenin Yargıtayın bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına kazanılmış hak, (2) bazı konuların bozma kararının kapsamı dışında kalması ile doğan usuli kazanılmış haklar olduğu, mahkemenin Yargıtay bozma kararına uymuş olması halinde bu uyma kararı ile bağlı olup, usuli kazanılmış hak ilkesi uyarınca lehine bozulan taraf yararına araştırma ve inceleme yapması zorunlu olduğu, ancak usuli kazanılmış hak ilkesinin de istisnaları bulunduğu, geriye etkili kanun değişikliği, görev kuralına aykırılık, sonradan ortaya çıkan içtihadı birleştirme kararı, hak düşürücü süre, kamu düzeni gibi hususlar kazanılmış hak kuralının istisnalarından olduğu, diğer bir istisna da açık maddi hataya düşülmesi halinde de usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği, bu açıklamalar ışığında Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 24.04.2018 tarih, 2018/86 Esas, 2018/1694 Karar sayılı bozma ilamında sehven yapılan maddi hata ile 23.268,71 TL rakamından sonra "aşan" kelimesi yazılmadığından, davacının fazla imalat bedeli talebi 23.268,71 TL'imiş, bu miktarın da şimdilik 15.000,00 TL'si talep edilmiş gibi bir anlam oluşmuş ise de; davacının 23.268,71 TL fazla imalat alacağından feragat ettiği ve talebinin 23.268,71 TL lik bedeli aşan fazla yapılan iş bedeli olduğunun tartışmasız olduğu, bu nedenle kararın maddi hata içerdiğinin kabulü ile usuli kazanılmış hakkın istisnasının oluştuğu, bu durumda mahkemece yapılacak işin; fazla yapılan imalat bakımından, taraflar arasında imzalanan 27.07.2011 tarihli tutanakta 23.268,00 TL bakımından davacının feragatinin bulunduğu, talebinin anılan tutarı aşan kısmı olup yaptıkları hesaplamaya göre miktarının 206,000,00 TL olduğu, bunun şimdilik 15.000,00 TL'sinin talep edilmiş olduğu değerlendirilerek sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 39. ve 40. maddelerindeki düzenlemeler gereği davacının bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde 206.000,00 TL'lik kesintiyi içeren 18 no.lu kesin hakediş raporunu usule uygun olmayan ihtirazi kayıt ile imzalaması sebebi ile bu kalem alacağın reddine karar verilmesi ile davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar vermekten ibaret olduğu gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
6.Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 22.12.2021 tarihli ve 2021/4739 Esas, 2021/2486 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilince yasal süresi içerisi karar düzletme talebinde bulunulmuş ve bozmaya konu olan alacak talebinden feragat edildiği bildirmiştir.
7.Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 20.04.2022 tarihli ve 2022/1421 Esas, 2022/2274 Karar sayılı kararı ile feragatin, 6100 sayılı HMK'nın 311 nci madde hükmü uyarınca, kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu gibi, aynı Kanun'un 309/2 nci maddesi uyarınca karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmadığı, öte yandan, aynı Kanun'un 310 ncu maddesi uyarınca davadan feragatın, karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkün olduğu, 28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun’un 29’uncu maddesi ile HMK’nın 310 uncu maddesine eklenen 3 üncü fıkraya göre, "Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir'' hükmünü içerdiği, bu itibarla, davacı şirket vekilinin kesinleşmeyen ve bozma konusu yapılan talebi hakkındaki feragatinin az yukarıda açıklanan etkisi de gözetilerek kesinleşmeyen ve yargılaması devam eden talebe yönelik feragat iradesi doğrultusunda gerekli araştırma yapılarak karar verilebilmesi için dosyanın uyuşmazlıkla ilgili yeniden esas hakkında karar veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
8. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.12.2022 tarihli, 2022/551 Esas, 2022/609 Karar sayılı kararı ile bozma sonrası tekrar yürütülen yargılama neticesinde; davacı yanca 01.06.2022 tarihli dilekçe ile Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 22.11.2021 tarih , 2021/4739 Esas, 2021/2486 Karar sayılı bozma ilamına konu alacaklardan davacı vekili tarafından feragat edildiği, davacının feragati nedeniyle istemin reddine karar verilmesi gerektiği, mahkemece Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 24.04.2018 tarih, 2018/86 Esas, 2018/1694 Karar sayılı bozma ilamı ve Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 22.11.2021 tarih , 2021/4739 Esas, 2021/2486 Karar sayılı bozma ilamı uyarınca alınan denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kurulu 3. ek raporu doğrultusunda ve HMK 26. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulü ile 324.000,00 TL geçici kabul teminatı eksiklikleri tutarının 29.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, KDV dahil 17.748,26 TL tutarındaki ihale dosyasında görülmediği halde mukayeseli keşifte yer alan imalatlar bedelinin 11.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, taleple bağlı kalınarak taahhüt dışı kablolar nedeniyle kesilen 15.000,00 TL'lik bedelin 11.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, 15.000,00 TL işin devamı esnasında ihtiyaç duyulması sebebiyle artan miktarlara ait bedele ilişkin alacak isteminin feragat nedeniyle reddine ve davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
9. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.12.2022 tarihli, 2022/551 Esas, 2022/609 Karar sayılı kararı karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
10.Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 24.05.2023 tarihli ve 2023/931 Esas, 2023/1991 Karar sayılı kararıyla dairemizin, 2021/4739 Esas, 2021/2486 Karar sayılı bozma ilamından sonra davacı şirket vekili ...'nun, 02.02.2022 tarihli Uyap sisteminde güvenli elektronik imza ile imzalı karar düzeltme dilekçesi ile kesinleşmeyen ve bozma konusu yapılan talebinden feragat ettiğini bildirdiği, dairemizin 20.04.2022 tarihli ve 2022/1421 Esas, 2022/2274 Karar sayılı kararı ile de HMK’nın 310 uncu maddesine eklenen 3 üncü fıkraya göre, bozma kapsamında yargılaması devam eden talep yönünden davacının feragat iradesi doğrultusunda gerekli araştırma yapılarak ek karar verilebilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine rağmen mahkemece, tüm talepler hakkında yeniden karar verilmesin hatalı olduğu, mahkemece yapılacak işin; karar düzletme kapsamı dışında kalan diğer taleplerin kesinleştiği dikkate alınarak sadece yargılaması devam eden talebe yönelik feragat iradesi doğrultusunda gerekli araştırma yapılarak ek karar verilmesinden ibaret olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Gönderme İlamına Uyularak Verilen Karar
Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.11.2023 tarihli, 2023/428 Esas, 2023/584 Karar sayılı kararıyla; alınan denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kurulu 3. ek raporu doğrultusunda ve HMK. 26. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak, ek karar niteliğinde hüküm kurularak 1-Davanın kısmen kabulü ile; 324.000,00 TL geçici kabul teminatı eksiklikleri tutarının 29.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, bu maddeyle ilgili verilen hüküm karar düzeltme aşamasında kesinleşmiş olmakla; yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 2-KDV dahil 17.748,26 TL tutarındaki ihale dosyasında görülmediği halde mukayeseli keşifte yer alan imalatlar bedelinin 11/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu maddeyle ilgili verilen hüküm karar düzeltme aşamasında kesinleşmiş olmakla; yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 3-Taleple bağlı kalınarak taahhüt dışı kablolar nedeniyle kesilen 15.000,00 TL'lik bedelin 11.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, bu maddeyle ilgili verilen hüküm karar düzeltme aşamasında kesinleşmiş olmakla; yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 4-15.000,00 TL işin devamı esnasında ihtiyaç duyulması sebebiyle artan miktarlara ait bedele ilişkin alacak isteminin feragat nedeniyle reddine, 5-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, 6-Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan peşin harç toplamı olan 7.886,95 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine, 7-Davacı tarafından yapılan dosyada kapsamı yazılı bilirkişi, tebligat ve posta gideri toplamı 7.235,50 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesap edilen 6.943,55 TL'si ile harçlara ilişkin olarak yapılan ve iade harç düştükten sonra kalan 25,20 TL toplamı 6.968,75 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine takdir edilen 55.512,24 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 9-Davalı tarafından yapılan dosyada kapsamı yazılı posta gideri 210,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesap edilen 8,47 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10- Reddedilen miktar üzerinden davalı lehine takdir olunan 17.9000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; temyize konu Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.11.2023 tarihli ve 2023/428 Esas, 2023/584 Karar sayılı kararında her ne kadar feragate konu kalem hakkında davanın reddine karar verilmişse de, yine vekalet ücreti hesaplamasının hatalı olduğu, bozma kararı sonrasında davacı vekilinin feragati üzerine nihayetinde üç kalem alacak yönünden davanın kabulü ile iki kalem alacak yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen davalı lehine vekalet ücretinde aynı oranda artış gerçekleşmediği ve reddedilen iki kalem alacak yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedildiği, kurulan hükümde önceki hükümden farklı ve ek olarak davalı lehine 15.000,00 TL daha alacak talebinin reddine karar verildiği, davacı vekili lehine hükmedilen vekalet ücreti bozma kararı öncesinde 34.472,38 TL iken, temyize konu kararda 55.512,24 TL belirlenerek arttırıldığı, lehlerine hükmedilen vekalet ücreti ise bozma kararı öncesinde nispi olarak hesaplanan 12.503,30 TL iken, temyize konu kararda maktu olarak 17.900,00 TL olarak hükmedildiği, reddine karar verilen alacak kalemlerinin miktarı artmasına rağmen buna paralel olarak vekalet ücretinde artma meydana gelecek şekilde hüküm kurulmadığı, feragatın tamamen davalı aleyhine sonuçlandığı belirtilerek, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesine dayalı hakedişlerden yapılan kesinti, fazla imalat bedeli, fiyat farkı ve ödenmeyen imalat bedellerinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi, 438. maddesinin yedinci fıkrası ile 439. maddesinin ikinci fıkrası,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd maddeleri,
6100 sayılı HMK'nın 310. maddesi.
3. Değerlendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesine dayalı hakedişlerden yapılan kesinti, fazla imalat bedeli, fiyat farkı ve ödenmeyen imalat bedellerinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesinde; 60.021,65 TL hakedişten kesilen gelir vergi stopajının, 15.000,00 TL pursantajda yer almamasına rağmen projede olmayan bu nedenle kesilen 791-410 poz no.lu yer altı besleme kablosu bedelinin, 17.748,10 TL ihale dosyasında karşılığı olmadığı halde mukayeseli keşifte gösterilen kablo bedellerinin, 15.000,00 TL pursantaj listesinde olmadığı halde projede olduğu gerekçesi işe kesilen sözleşme kapsamı içerisinde yer almayan taahhüt dışı kablolar bedelinin, 15.000,00 TL fiyat farkının,15.000,00 TL işin devamında ihtiyaç duyulması nedeni ile imalat miktar artışının ve 15.000,00 TL hakedişten kesilen %3 geçici kabul teminatının tahsilini talep etmiş, ıslah ile hakedişten kesilen %3 geçici kabul teminatını talebini 324.013,29 TL'ye çıkartmıştır.
Mahkemece 02.02.2021 tarihinde bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile; 324.000,00 TL geçici kabul teminatı eksiklikleri tutarının, KDV dahil 17.748,26 TL ihale dosyasında görülmediği halde mukayeseli keşifte yer alan imalatlar bedelinin, 15.000,00 TL işin devamı esnasında ihtiyaç duyulması sebebiyle artan miktarlara ait bedelin, 15.000,00 TL taahhüt dışı kablolar nedeniyle kesilen bedelin tahsiline, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 22.12.2021 tarihli ve 2021/4739 Esas, 2021/2486 Karar sayılı ilam ile davalının diğer temyiz itirazları reddedilerek 15.000,00 TL işin devamı esnasında ihtiyaç duyulması sebebiyle artan miktarlara ait bedel yönünden kararın bozulmasına karar verilmiş, davacı vekili yasal süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunmuş ve bozmaya konu yapılan talebinden feragat ettiğini bildirmiş, dairemizce 20.04.2022 tarihli ve 2022/1421 Esas, 2022/2274 Karar sayılı kararı ile feragatinin etkisi de gözetilerek kesinleşmeyen ve yargılaması devam eden talebe yönelik feragat iradesi doğrultusunda gerekli araştırma yapılarak ek karar verilebilmesi için dosyanın uyuşmazlıkla ilgili yeniden esas hakkında karar veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bu durumda; dairemizin 22.12.2022 tarihli ilamında davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine dair verilen karar ile 324.013,29 TL hakedişten kesilen %3 geçici kabul teminatı, 17.748,10 TL ihale dosyasında karşılığı olmadığı halde mukayeseli keşifte gösterilen kablo ve 15.000,00 TL pursantaj listesinde olmadığı halde projede olduğu gerekçesi ile kesilen sözleşme kapsamı içerisinde yer almayan taahhüt dışı kablo bedellerine yönelik 356.748,26 TL'ye yönelik kabul kararının ve 60.021,65 TL hakedişten kesilen gelir vergi stopaj, 15.000,00 TL pursantajda yer almamasına rağmen projede olmayan bu nedenle kesilen 791-410 poz no.lu yeraltı besleme kablosu ve 15.000,00 TL fiyat farkı bedelinin reddine dair verilen 90.021,65 TL'ye yönelik ret kararın kesinleştiği ve bu kalemlere yönelik vekalet ücreti hesaplamasında karar tarihi olan 02.02.2021 tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin esas alınması ve ek kararla feragatten reddine karar verilen 15.000,00 TL işin devamında ihtiyaç duyulması nedeni ile imalat miktar artışı bedeline yönelik ek karar tarihi 16.11.2023 tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin esas alınması gerekirken kesinleşen talepler yönünden de ek karar tarihi esas alınarak vekalet ücretine karar verilmesi hatalı olmuş ise de bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalının mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının "8" numaralı bendinde yer alan “55.512,24” sayısının çıkartılarak yerine “33.422,37” sayısının, "10" numaralı bendinde yer alan "17.900,00" sayısının çıkartılarak yerine "12.502,05" sayısının yazılmasına, ayrıca hüküm fıkrasına "12" numaralı bent eklenerek "Feragat nedeni ile reddedilen talebe yönelik olarak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13/2. maddesi gereğince davalı lehine taktir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.